Sigaraların vegan olup olmaması, uzun yıllardır süren bir tartışma konusu. Bu konuyu naveganların yanında açarsanız, “bu kadar da abartmaya gerek yok” benzeri cümleler duyarsanız. Bu yazıda “abartının” ne olduğunu incelemeye çalışacağız.
Hayvan deneyleri ve sigara ilişkisi bölümüne geçmeden önce şunu belirtelim. Türkiye’de satışa sunulan sigaraların büyük bir bölümü vegan değil. Üç, dört tane vegan sigara markası söyleyebiliyoruz. Bunun dışındakiler ya hayvan deneyleri yaptığını kabul ediyor ya da bu konuya hiç cevap vermiyor. Peki, vegan sigara markaları neler sorunuzu duyar gibiyim. Maalesef bu soruya Türkiye’de mevzuatlar gereğince cevap veremiyoruz. Vegan sigara markalarını açıklamamız, sadece marka ismi geçtiği için reklam olarak değerlendiriliyor ve bu konuda reklam yapmak yasak. Dolayısıyla vegan sigara markalarını başka kaynaklardan, mümkünse yabancı kaynaklardan aramanız gerekecek. Elbette tütün bu anlamda en güveniliri gibi duruyor.
Şimdi, sigara vegan mı sorusuna yanıt verdik fakat neden vegan olmadığını açıklayalım. Hazırsanız sigara için hayvanlar üzerinde yapılan deneylere bir bakış atalım.

Sigara İçin Hayvan Deneyleri
Sigara için hayvan deneyleri 1900’lü yıllarla birlikte başlandı. Bu deneylerde aklınıza ilk gelen hayvanlara sigara dumanının solutulması olabilir. Bu oldukça yaygın fakat bununla birlikte hayvanlara tütün yedirilmesi ve derilerine katran sürülmesi gibi başkaca vahşi uygulamalardan da bahsetmek gerek.
Sigaranın insan sağlığına verdiği zararlar uzun zamandır biliniyor. Buna karşın sigara içmek, tamamen insanların kendi bilinçli kararları. Bu ürünlerdeki zararlı bileşenlere dair tüm testler ise hayvanlar üzerinde yapılıyor. Pre-klinik adı verilen hayvan testlerinin ardından klinik yani insanlar üzerinde de testler yapılıyor.

Hayvanlar üzerinde özellikle solunum deneyleri yapılıyor. Bu özellikle Beagle ırkı köpekler üzerinde gerçekleştiriliyor. Mary Beith tarafından çekilen bu fotoğraf 1975 yılında hayli ses getiriyor. Bu fotoğrafın çekildiği deneylerde Imperial Chemical Industries, 48 Beagle köpeği üzerinde deneyler yapıyor. Bu deneylerde bazı köpeklere günde 30 sigara içirildi. Bu köpekler iki yıl boyunca sigara deneylerinde eziyet çekti.
Deneylerde Acı Dolu Bir Yaşam
Sigara için yapılan kimi deneylerde hayvanlar yıllar boyunca, günde altı saat sigara dumanına zorlanabiliyor. Beagle’ların yanı sıra şempanze ve fare kullanımı da oldukça yaygın. Şempanzelere ve Beagle’lara duman soluması için cihazlar bağlanırken, fareler ise küçük kutulara hapsedilerek, içerisi sigara dumanıyla dolduruluyor.
Yapılan bir başka deney ise cilt tümörlerinin büyümesini sağlamak adına sigarada bulunan katranların farelerin derisine doğrudan uygulanması. Elbette sigara dumanı ya da diğer uygulamalar işkencenin sonu değil. Deneye katılan hayvanlar, belirli sürelerin ardından öldürülerek, organlarındaki hasarların incelenmesi için parçalara ayrılıyor. Birçok hayvan ise daha deneyler sırasında dayanamayarak yaşama veda ediyor.

Birçok sigara markası, vahşi deneylere başvurabiliyor. Örneğin Philip Morris, 1000 sıçana iki yıl boyunca, her gün, günde 6 saat boyunca pasif sigara solutmanın yanı sıra, dizel motoru egzozunun dumanını soluttu. (1)
“Bundan daha vahşi olamazlar” dediğinizi duyar gibiyim fakat insanın kanını donduracak başka bir deneyden daha bahsetmeden geçmek olmaz. Oregon Ulusal Primat Araştırma Merkezi (ONPRC) hamile rhesus maymunlarının, hamileliklerinin son dört ayında sürekli olarak nikotine maruz bıraktı. Bunu sağlamak amacıyla da hamile maymunlara cerrahi yöntemlerle tüpler yerleştirildi. Maymunların doğumundan yalnızca birkaç gün önce fetusları kesildi ve prematüre bebekler öldürüldü. Bebeklerin bedeninde nikotin maruziyetinin etkisi tespit edilebilmesi için parçalara ayrıldı. (2)

Deneylerde Hayvan Kullanımı Faydalı Mı?
Peki, sigara için yapılan deneylerde hayvanların kullanımı gerçekten faydalı mı? Hayvan deneyleri, günümüz teknolojisi ile baktığımızda oldukça eskimiş, demode bir yöntem. İnsanların, bu yöntemde her yıl milyonlarca hayvanın eziyet çekerek öldürüldüğünü bilmesi önemli.
Faydaları bir kenara Amerika Birleşik Devletleri -ki birçok sigara firması bu ülkede) kanunlarına göre hayvan testleri zorunlu dahi değil. Üreticiler in vitro adı verilen hayvansız teknolojiyle bu sigaraları deneyebilir ve insanların üzerindeki etkilerini görmek için sağlam deliller elde edebilirler. Bu anlamda Kanada’da tütün ürünleri için yapılan deneylerin in vitro testleriyle yapıldığını belirtelim. Yani in vitro deneyler bu amaçla gayet yeterli.
Hayvanlar yerine kullanılabilecek bir diğer deney yöntemi de insan dokuları. Örnek vermek gerekirse Philip Morris Almanya’da ürettiği ürünleri test etmek için insan akciğer dokularını kullanıyor. ABD’de de ise zorunlu olmadığı halde hayvan deneyleri hala çok yaygın.

Sonuç Olarak
Hayvan deneyleri ve bu deneylerin yapıldığı ürünler, müthiş bir zulüm içerdiği için zaten kategorik olarak reddedilmeli. Fakat bu zulmü bir kenara bıraksanız dahi yapılan deneyler insan sağlığı ile doğrudan hiçbir ilişki içermiyor. Deneylerde kullanılan beagle, şempanze, fare, sıçan ve tavşan gibi hayvanların tamamı toksinlere farklı tepki veriyor. Ayrıca bu hayvanlar, insanlardan çok farklı şekillerde ve zaman dilimlerinde dumana maruz bırakılıyor. Bir an için hayvan deneylerini “mantıklı” kabul etsek dahi sonuçlar bize bunun gereksizliğini ortaya koyuyor.
Basitçe şöyle de söyleyebilirim; sigara için hayvan deneyleri 1900’lü yılların başında başlarken, sigaranın akciğere zararı 1960’lı yıllara kadar ortaya çıkmadı. Elbette burada deneycilerin sonuçları gizlemesi gibi faktörleri de değerlendirmek gerekir. Fakat her ne olursa olsun akciğer kanseri ve sigara arasındaki ilişki, bu deneyleri yapanlarca fark edilmedi.
Bu yazımızda sizinle vegan sigara markalarını paylaşamadık. Fakat, eğer vegan olmayan bir sigara markası kullanıyorsanız, bunun nelere sebep olduğunu anlamanıza yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Bu deneylerin sigara dışında birçok kozmetik, temizlik, ilaç ürününde de devam ettiğini unutmayın. Bu zulmün bir parçası olmaktan kurtulmak istiyorsanız, vegan olun!
Kaynaklar
- Walter Stinn et al., “Chronic Nose-Only Inhalation Study in Rats, Comparing Room-Aged Sidestream Cigarette Smoke and Diesel Engine Exhaust,” Inhalation Toxicology 17 (2005): 549-76.
- Theodore A. Slotkin et al., “Prenatal Nicotine Exposure in Rhesus Monkeys Compromises Development of Brainstem and Cardiac Monoamine Pathways Involved in Perinatal Adaptation and Sudden Infant Death Syndrome: Amelioration by Vitamin C,” Neurotoxicology and Teratology 33 (2011): 431-4.
- https://veganblogg.wordpress.com/2012/11/27/hayvanlar-uzerinde-yapilan-sigara-deneyleri/