Türcülük Nedir? Haklı Gösterilebilir Mi?

Ahmet Aksoy

Türcülük nedir?

Türcülük, özellikle veganların savunu noktalarından biridir. İnsanlar ve hayvanların benzer ahlaki değerlendirmeyi hak etmesi fikri, esasen çok uzun yıllardır tartışılmaktadır. Buna karşın özellikle batılı akımlarda bu fikirler ancak 1970’li yıllarda ete kemiğe bürünmeye başlamıştır.

1970’li yıllarla birlikte Peter Singer’ın Animal Liberation isimli kitabının yayınlanmasıyla türcülük nedir tartışmaları çok daha ön plana çıkmıştır. Bu dönemde türcülük fikri daha çok tartışılmaya başlanmış ve insanın üstün olduğu varsayımına karşı çıkılmıştır. Singer ve benzer fikirleri savunanların düşünceleri, hayvanların çektiği acılara son vermek isteyen veganlara ve aktivistlere ilham kaynağı olmuştur.

Bu yazımızda türcülük nedir sorusunun yanıtlamakla kalmayacağız, aynı zamanda ayrımcılık ve sömürü üzerinde de detaylı biçimde duracağız. Hazırsanız öncelikle türcülüğü açıklayalım…

Türcülük nedir?
Türcülük nedir?

Türcülük Nedir?

Ayrımcılık farklı farklı biçimler alır. Genel olarak bir canlıya diğerinden daha az ahlaki bir değer verildiğinde ortaya çıkar. İnsanlar arasında ten rengi, cinsiyet, cinsel yönelim, ırk ayrımcılık kaynağı olarak kullanılabilir. Türcülük ise temel olarak bir türün diğerine yaptığı ayrımcılığa verilen isimdir.

Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, türcülük farklı türden canlılara, hangi sebebe dayalı olursa olsun farklı ahlaki, etik değerlendirmelerle ayrımcılık yapmak anlamına gelir. Ayrımcılığın bu biçimi, insan olmayan tüm hayvanlara yönelik kötü davranışlar olabileceği gibi bazı hayvan türlerini diğer türlerden üstün tutmak şeklinde de kendini gösterebilir. Örnek vermek gerekirse, günümüzde birçok farklı kültürde köpeklere tavuklardan çok daha iyi davranılır ve yaşam hakkına saygı gösterilir.

Türcülük nedir?
Türcülük nedir?

Türcülük: Ayrımcılık ve Sömürü Zinciri

Herhangi bir sebepten ayrımcılığa maruz kalanlar çoğu zamanda sömürü zincirinin de bir parçası olur. Türcülük konusunda en önemli konulardan biri, ayrımcılığa maruz bırakılan hayvanların sömürünün en şiddetli biçimini yaşamasıdır. Dünyanın büyük bir bölümde hayvanlara yönelik ayrımcılık ve sömürü “normal” kabul edilir.

Türcülüğün ve sömürünün yaşanma biçimi coğrafi farklılıklar gösterir. Kimi yerlerde hayvanlar, diğer ülkelere ya da şehirlere göre çok daha fazla kötü muameleye maruz kalabilmektedir. Kimi toplumlarda inek bir “et ürünü” olarak görülürken kimilerinde ise kutsal atfedilerek saygı görebilir. Ya da bir başka toplumda atlar kutsalken, diğerinde çiftliklerde “et ürünü” olarak yetiştirilebilir. Müslüman toplumda domuz yenmediği için daha iyi şartlar sağlanırken, diğer inanışlara mensup toplumlarda ise yine yoğun sömürü altında kalabilirler. Türcülükte ayrımcılığı inanışlar, gelenekler, alışkanlıklar belirleyebilir. Örnekleri sayısız şekilde artırmak mümkündür. Çoğu toplumun ortak noktası ise kimi hayvan türlerine karşı çok daha yoğun biçimde ayrımcılık yapmalarıdır.

Türcülük dünyanın genelinde o kadar yaygındır ki, birçok insan bunun bir ayrımcılık olduğunu düşünmez ya da sorgulamaz. İnsan olmayan hayvanlara yönelik sömürü, farklı biçimlerde gerçekleşir. İnsan olmayan hayvanlar, yiyecek olarak tüketildiği gibi aynı zamanda giyecek olarak da sömürünün bir parçası haline getiriliyor. Bunun yanı sıra “eğlence” amacıyla da milyonlarca hayvana eziyet ediliyor. Bir başka sömürü biçimi ise kozmetik ve benzeri sektörler için hammadde ya da deney malzemesi olarak kullanılmasıdır. Hayvanlar, işgücü olarak da sömürü zincirine dahil edilebilmektedir.

Sonuç olarak, insan olmayan hayvanlar modern köleler olarak sömürünün en berbat biçimleriyle karşı karşıya kalmaktadır.

Türcülük nedir?
Türcülük nedir?

Ayrımcılığın Diğer Boyutu: Sömürüsüz Türcülük

Hayvanlar herhangi bir biçimde sömürü zincirine dahil olmasa da birçok zaman türcülüğün kurbanı olurlar. Birçok zaman ciddiye alınmadıkları için hayvanlar ayrımcılığa uğrar. Kimi durumlarda insanlar hayvanlara hiç saygı göstermezler. Başka bazı durumlarda ise insanlar, hayvanlara nasıl davranıldığına dair hiçbir endişe duymazlar.

İnsanlar arasındaki yaygın düşünce, yalnızca insanların tam olarak ahlaki, etik bir değerlendirmeyi hak ettiğidir. Bu da tam olarak türcülüğe karşı gelen bir noktayı işaret eder. Çoğu zaman hayvanların insanlara küçücük bir faydası dahi olsa, onlara zarar vermek kabul edilebilir bulunur. Ancak tüm bunların yanı sıra hiçbir faydası olmasa dahi hayvanlar aynı etik değerlendirmeyi hak ediyor olarak görünmezler. Bir başka örnek vermek gerekirse; Türkiye’de sokakta yaşayan kediler temelde sömürü zincirinin bir parçası olarak değerlendirmezler. Buna karşın yine de türcülüğün hedefi olurlar. Şiddet, eziyet, değersizleştirme oldukça yaygındır. İnsan olmayan hayvanların yardıma ihtiyacı olduklarında çoğu zaman kaderlerine terk edilir.

Herhangi bir canlıya ayrımcılık yapmak için sadist olmaya ya da o canlıdan nefret etmeye gerek yoktur. Toplumsal alışkanlıklar, gelenekler, inançlar nedeniyle “sıradan” insanlar dahi son derece türcü yaklaşımlar sergiler. Bu noktada temel bir diğer sorun ise bu durumun asla sorgulanmamasıdır.

Türcülük nedir?
Türcülük nedir?

Türcülük Haklı Gösterilebilir Mi?

Günümüz dünyasında ırkçılık ve cinsiyetçilik gibi ayrımcılıklar hala destekçi bulabilmektedir. Buna karşın bu tip ayrımcılıklara karşı çıkış çok güçlüdür. Birçok toplum bu ayrımcılıkları reddeder. Peki, ırkçılığı ya da cinsiyetçiliğe karşı çıkarken türcülük nasıl kabul edilebilir? Türcülüğü savunmak için öne çıkarılan birçok gerekçe vardır. Bu gerekçelerde bir haklılık var mıdır? Bu tip sorulara verilebilecek yanıt oldukça nettir. Hiçbir gerekçe türcülüğü haklı gösteremez.

Kimileri hayvanların, yalnızca insan olmadıkları için ayrımcılığa maruz bırakılabileceğini iddia eder. Kimileri ise insanın çok daha zeki bir canlı olduğunu söyleyerek türcülüğü haklı çıkarmak ister. Bir başka gerekçe ise evrim gereği hayvanların yiyecek olarak kullanılması gerektiğidir. Tüm bu gerekçelere verilebilecek onlarca yanıt vardır. Örnek vermek gerekirse, bir hayvanın zekasının insan zekasından düşük olduğu için ayrımcılığa maruz kalabileceği iddia etmek bizi, zihinsel engelli insanların da öldürülebileceği sonucuna götürür. Ya da evrim gereği hayvanlardan üstün olduğumuzu iddia etmek, bilimi ters yüz etmektir. İnsan, doğal dönünün bir parçasıdır. Hiyerarşik bir piramidin en üst basamağı değildir! Tüm bunların yanı sıra insanlar artık doğanın bir parçası olarak avlanmamaktadır. Hayvanları çiftliklere hapsetmekte, onlara yıllar süren eziyetler yapmakta ve sonunda katliamlar gelmektedir. İnsan dışı hiçbir hayvanda bunu görmek mümkün değil.

Unutulmaması gereken temel noktalardan biri: hayvanlar ne kadar küçük, büyük, insanlar için “faydalı” ya da faydasız olursa olsun acı çekerler. Acı çeken bir canlıya bilerek bunu yaşatmak, türcülüğün geldiği vahşeti de göz önüne serer.

Türcülük nedir?
Türcülük nedir?

Peki, Neden Türcülüğü Haklı Çıkarmaya Çalışıyorlar?

İnsanların büyük bir bölümü hayvanlara karşı ayrımcılığı ya savunuyorlar ya da tamamen görmezden gelirler. Bunun temel nedeni ise genellikle, insanlara çocukluklarından itibaren hayvanların aşağı düzeyde olduğunun öğretilmesidir. Kimi durumlarda fare ya da böcek gibi canlılar iğrenç dahi bulunurlar. İnsana hiçbir zarar veremeyecek olan milyonlarca canlı, sırf bu sebeplerle öldürülür.

İnsanların türcülüğü haklı gösterme çabalarının temel nedenlerinden bir diğeri ise sömürüdür. Hayvanların ve hayvansal çıktıların yiyecek olarak tüketilmesi de savununun dayanaklarından biridir. Bu tip “yiyeceklerden” vazgeçmek istemeyenler, türcülüğü savunmak zorunda hisseder. Oldukça normal bir yaklaşım olduğunu söylemek gerekir.

İnançlar ve gelenekler de hayvanların sömürüsünü “kabul edilebilir” kılar. Örneğin “kurban” ya da taşımacılıkta hayvanların kullanımı, insanları motive eden diğer gerekçelerdir.

Gerekçe her ne olursa olsun, türcülüğün haklı çıkarılması mümkün değildir. Acı çeken, hisseden canlılara eziyet etmek her durumda ayrımcılıktır. Bu ayrımcılığı reddetmek için atılacak ilk adım vegan olmaktır. Vegan olarak, tüm türlerin yaşam hakkına saygı gösterebilir, bu sömürü zincirinin ve ayrımcılığın son bulması için ilk ancak en önemli adımı atabilirsiniz.

Yorum yapın